24 Aralık 2013 Salı

3'e 3

Seviyorum
Yuze gulup arkadan saydirmayi..
Sezondan belirledigim parcalari indirimden almayi..
Isten donerken telefonla konusmayi...

Seviyordum
Sabahlara kadar sokakta olmayi..
Tiyatroya gitmeyi..
3-5kisiyi...

23 Aralık 2013 Pazartesi

Caresiz kaldim...

Dun gece ruyamda annem cok hastaydi,umutsuzdu.yataga dusmustu,artik yatmaktan kollari hep yara bere icinde kalmisti. Ruya bile olsa hayatimda bu kadar uzulup caresiz kaldigim bir an hatirlamiyorum. Elimden hic ama hic bir sey gelmiyordu ve dakikada bir yanina gidip acaba bir sey olmus mu diye bakiyordum. Hani bazen allah korusun onlara bir sey olsa ne yaparim dersin ya ya da birinin annesine ya da babasina bir sey olunca hemen kendini onun yerine koyarsin ya.. Bugune kadar gercekten hic ama hic gercekten hissedememisim. Tabii bu hissettigim ne kadar gercekti o da tartisilir ama butun gun kafamdan gitmedi neredeyse. Ise gittim, devamli o salak aptal ruya gozumun onune geliyordu. Butun gun devamli aglamak geldi icimden. Bir turlu unutamadim. Aklima geldikce resmen gogsume bir agri oturuyor. Allahim sen gercekten anne babasini kaybetmis insanlara sabir ver. Herseyin bir zamani var ama sen gecinden ver bize.. Dayanilacak gibi degilmis,ruyasi bile yetti...

10 Aralık 2013 Salı

2H: Hediye-Hasat


Sen kimseyi sağdaki gibi bırakma Yarabbim!
 
Şirkette herkes bir hediye alsın, sırayla ismi okunan gelip tüm hediyeler içinden kendine bir hediye seçsin dendi. Gereksiz sosyalleşme çalışmaları vol2765849303, son derece gereksiz.. Neyse… Önce bath&body  alırım diye düşündüm ama sonra unisex bir şey almak lazım diye MP bileti almak daha mantıklı geldi. Sonra ama ya benim alıpta verdiğim biletlerin birine büyük ikramiye çıkarsa kahrımdan ölürüm dedim ve vazgeçtim! Ben ne ara bu kadar kötü, bu kadar haset oldum acaba? Yoksa herkes mi benim gibi düşünür?
Haset Piggysi.
 

2 Aralık 2013 Pazartesi

Istemiyorum

Mesela ofisten saat 9 da cikmak istemiyorum.. Ciksam bile yarin sabah yine mutsuz bir sekilde oraya donecegim icin aksamimin umutsuzlukla dolu olmasini istemiyorum...
Hicbir sey dusunmeden, kafamdan hesaplar yapmak zorunda olmadan, iznim bitecek diye dertlenmeden ayagimi suda sallamak istiyorum.. Uc gun bes gun hicbir sey dusunmeden oylece sallamak istiyorum.

23 Ekim 2013 Çarşamba

Sosyal mesaj! No kulak copu!



Simdi efendim kulak copu cok zararli bir seymis. Bi kere kulagimizin salgiladigi tum nemi falan aldigi gibi bir de aslinda kirleri toplamak yerine kulak icine itiyormus. Ben bunu nerden ogrendim derseniz, az bi kulak agrisi ile doktora gidince kulaklarimin bal dok yala oldugunu gorunce doktorcum soledi. Sakin sakin sakin haaaaaa(nez-nezihe stayla) kullanma dedi. Ama doktorcum dedim kullanmazsak yanimizda oturan kisi yandan kulaaaaamiza bakarsa orda bole minik minik parca parca kirler gorse-ki ben goruyorum genelde baskalarinda- ve icinden ayyyy kiza bak igrenc, pislik, giyinmeyi bilmisin git de bi kulagini temizle demez mi dedim? Yani ben demem ama sen bunu soyledigine gore diyenler olabilir ama bosver dedi. Baya bir guldu tabii benim bu manyakca dusunceme ama bence derler yani. Kulagin sadece dis cevresini temizliceksin, icindekilerde zamanla top gibi pit pit duser dedi. Ayyyy ya yemek erken pit diye corbaya duserse dedim,y a P. bi git uffff dedi. Ben de daha fazla uzatamadim.
Ozetle no kulak copu any more.
 
Kulak Piggysi.

P.S: Aklıma bir fikir geldi, yemeğe düşmeden yakalarsak kulak kirlerini Harry Potter'daki gibi kulak kirli şeker yapabiliriz!

16 Ağustos 2013 Cuma

Kahrolsun bağzı nişan maşası vizyonlu kuaförler

Bu kuaför tiplerine sen ne dersen de kendi bildiğini okuyan ve kendi beğendiğini yapan kuafördür. Sarı yap dersin sarı sana gitmez bakır yapalım der, düz fön istersin illa kırık fön yapalım der. Kırık fönü ya maşayla ya da düzleştirici ile yapar ve sen olursun bir telefon kablosu. E kardeşim ben o saçla işe gidicem, demezler mi adama arkadaşım sen Oya düğün salonuna gidecektin sanırım diye! Bir de elli saat iş yerindekilere malumat ver;- yok ya akşam planım yok, canım istedi vb. diye… Sonra bu kuaförlerdeki kaş-bıyık işleriyle iştigal eden arkadaşta hemen senin kaşına falan bakar, şuraya çok girmişler vb. diye ahkam keser. Bir oje sürdüreyim evde uğraşmayayım dersin, 5 yaşındaki çocuktan beter sürer, bütün kenarlar falan oje içinde.. Kuaförün röflenizi kime yaptırıyorsunuz, saçınız çok yıpranmış şöyle bakım verelim muhabbetine girmesine hiiiiiç girmicem zira cinnet geçiyorum düşündükçe ve avaz avaz bağırmak istiyorum: SA-NA-NEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE!
 
Neyse de her yerde olduğu gibi fön-mön, saç-baş  olaylarında da ucuz etin yahnisi ol-maaaaaazzzzz! Paşa paşa gidip kaliteli yerde yaptırcan arkadaş…
 
İç ses: Ben bir gün cinnet geçirirsem kesin bir kuaför salonunda geçircem, eminim..( geçmişte fönüm kötü oldu diye eve gelip hüngür hüngür ağlayan birisiyim neticede)
 
Cinnet P.

14 Nisan 2013 Pazar

Dipnot

İckiliykenn,bilincaltina hukmedemezken gozlerini kapadiginda yasadiklarinsin aslinda...

8 Mart 2013 Cuma

Kadınım ama kurabiye insanı değilim ben..

Biz size değer veriyoruz temalı kurabiye kursundan sonra akşam 2 saat mesaiye kalıp tiyatroya zar zor yetişmek üstüne ertesi sabah yani dillere destan olan "Kadınlar Günü"nde zaaaabbahın körü ile uyanıp erkenlerden daha in cin top oynarkene işe gelmek gerçekten mükemmel oldu, günü anlam ve önemine yakıştı..Yok arkadaş kurabiye insanı değilim ben, sıkılıyorum mutfakta.. İstemiyorum öyle etkinlikler, ver bana yarım gün izin nasıl motive çalışırım nasıl severim seni bir bilsen..Ben istemez miyim bugün gezeyim tozayım vay anasını dünyada bir günde beni herkesler önemsiyor diyeyim ama maalesef kazın ayağı öyle değil.. 2-3 saatlik göstermelik şovlarla kutlanıyor günümüz..

Bir arkadaşım yazmış kadın olmak zor diye; kadın olmaz zor değil yorucu.. Zor kelimesinin yorucu yanında hafif kaldığını düşünüyorum. Zor demek yapılabilir ama uğraş ver demek ama yorucu; her defasından kendinden ödün ver, yorul, her defasında zorlan demek.. Tatil olan iki günde maniküremi gideceksin,pediküre mi gideceksin, şöyle kendime vakit ayırayım kocamla gezeyim mi diceksin yoksa ütüne mi yetişeceksin. daha derin mevzulara yani neden ütüyü kadın yapmak zorunda kısmına hiç girmiyorum ama en basit bir hazırlanma öyküsü ile bile "yorucu" kelimesi nasıl anlatılır görelim:

Düğüne giden kadın:
Eğer ki bu düğün yakın birinin düğünüyse yandın gülüm keten helva.. Daha aylar öncesinden ne giyeceğim, bir abiye elbise almalıyım, ay onu giyemem geçen düğün giydim Ayşeler gördü olmazlar ile kafa dolar.. Oysa erkek rahattır, siyah takım elbisesi ütülü hazırdır. En fazla düşüneceği şey kravat rengidir hoş onu da düşünmez sen emredersin -o kravat olmadı obür maviyi tak.

O gün gelir kıyafet -ayakkabı bulunur (ki bu süreçleri kısacık yazdım) kılık-kıyafet hazırdır. Akşam 7 deki düğün için başlarsın en geç 3'te kuaförün kapısına hazırlanmaya. Saatler öncesinden saç baş-el ayak derdi. Oje ne renk olsun, saç yüksek topuz mu olsun, yok açık mı bırakılsın. vb. vb. vb. Çanta allahtan evde uygun bir renk vardı da vakitten kazandık bu arada, onun için kafamızda bin tilki dolanmadı.. 6 ya doğru güç bela çıkarsın kuaförden sonra eve koş makyaj-allahım yeşil farım nerde çığlıkları, hele kışsa o soktuğumun abiyesinin üzerine uyacak bir tane mont-kaban bulamazsın, bulsanda beğenmezsin zaten ki...

Eşin bu sırada içerden sana bağırır. Hazır olmadan 5 dakika önce haber ver üstümü değişeceğim!

Kadın P.

18 Ocak 2013 Cuma

3 adımda ilişki



Pre BSG : HŞSG- Her şey seninle güzel

Ara Evre: LOSH- Lanet olsun seninle hayata

Son: BSG - Yazmaya gerek yok bilen bilir..