26 Ağustos 2011 Cuma

Kıskanç mahluklar.

Bilekliklerimin kilitlerini tek başıma takamadığımda,
Marketten eşyaları eve taşıdığımda,
Arabayı servise ya da yıkmaya götürmek zorunda olduğumda,
Evde bilgisayarla ilgili her tütlü iş sanki çok anlıyormuşum gibi bana kitlendiğinde,
Her türlü tamirat-tadilat işleri için ustalarla konuşmak zorunda,onları beklemek zorunda olduğumda,
Kuru temizlemeye gitmek zorunda olduğumda,
Yaz tatili plani,yemek org.,gezi org. vs yaptigimda gerçekten evlenmek istiyorum. Yani manyak mıyım ben ya diyorum bunları neden ben yapiyorum yapsın işte kocan diyorum..


Ha bir de salak sacma insanlar evli oldukları için içten içe benim anlattıklarımı kıskanırken bana hava atmaya çalıştığında arada bir de olsa evlenmek istiyorum. Bana laf sokmaya çalışırken okuyorum resmen gözlerinden; ben niye yapamıyorum bakışlarını ama olsun.Yani hayatta yaptığın tek şey evlilikte mi bununla mı üstünlük sağlamaya çalışıyorsun bana?

Aman neyse ne..

Bugün Cuma, yarın Abbas yolcu.. 9 gün yok. Taaaa 9 gün sonra bilgisayar görcem ne hoş,taaaaaaa dokuz gün sonra ofise gelcem ne hoş, taaaaaaaaa 9 gün sonra yazıcam bu b.ktan işte..

Yazlıkçı P.

23 Ağustos 2011 Salı

Küçük çanta insanları

Ben kesinlikle bu tip insanlardan değilim. Ben yanımda küçük çanta taşıyamıyorum hadi taşıdım diyelim illa tıka basa dolduruyorum, çantadan çok top gibi bir şeye benziyor. Zaten küçük çantaya sığmak için çanta demirbaşlarını çıkardığımdan hayat bana zehir oluyor.
-Burnum aktı, mendil yok. Of çıkarmışım yaaaaa!
-Lensim battı, lens kutusu yok, minnak solüsyonu yok. Of onu da çıkarmışım!
-Ayakkabı ayağını vurur illa ki yara bandı yok. Of bunu da çıkarmışım ama yaaa oof yaaa!!
Daha kötüsü eğer bunlardan biri sende yoksa kimsede yoktur anacım. Sen sanki ilk yardım ekibindensindir, taşırsın her şeyi, tam teşekküllü kameraman cevat kelle gibi gezersin ama sende olmazsa kimseciklerde olmaz. Sorarsın sağa sola -ay yok bende yaaaa- diye cevap alırsın. Zaten o cevabı verende mütemadiyen sana şu soru ile gelen kişidir. -Banuu, sende yara bandı var mı? Kesin vardır sende,sende de yoksa kimsede yoktur zaten der. Senden devamlı ıslak mendil, mendil, yara bandı b.k püsür ne var ne yoksa ister ama taşımaz. Bir de bu tipler hep senden ister utanmaz hiç..Kaç kere istedim bu defa ondan istemeyeyim demez, yine ister. Son ağrı kesiciyi geçen sana vermiştim, dersin yine anlamaz. Sakız var mı der, yiyecek bir şey var mı der derrr derrr... İşte o gamsızın çantası miniciktir. İçine koyar cep telefonunu, parasını, kartını-cüzdansız gezer zaten-ev anahtarını ve çıkar...

Oysa ben öyle miyim? Bildiğin hamal modunda gezerim bavul gibi çantamla.. İçine utanmasam ilk yardım kiti bile koyarım o derece..

  1. Cüzdan- Cüzdan dediysem öyle içinde sadece para ve bir kaç bozuk para konulan basit bir imge anlaşılmasın. 7583928759302 gözlü insanların gece çantası niyetine kullanabilecekleri boyutta bir cüzdandan bahsediyorum. İçinde minnak çengelli iğneden, bir kaç parça uygun boyutlarda koparılmış diş ipine, yara bandından yedek vesikalık fotoğrafa, kartvizitten 1 çift tel tokaya kadar her şeyleri barındıran bir cüzdan. Ustune klasik cüzdan içeriği; para-kredi kartı-bozuk para...
  2. Kartlık-174830032 tane mağazanın kartını ancak alabilen bir kartlık
  3. Minnak boyutta ajanda- İçine hangi gün nerdeydim,lens değişim günlerinin yazıldığı bir çeşit günlük modu
  4. Ayna-Her genç kadının ihtiyacı
  5. Ruj- E olmazsa olmaz.
  6. Şifre zırtı- Internet bankacılığı için
  7. Anahtarlar- E kapıda kalcak değilim
  8. Lens Kutum - Gözüm kör olmasın
  9. Minnak boyutta lens solüsyonu- Bu çok değerli olan,genelde eşantiyon olarak verilen ama dünyalara bedel bir şeydir.Yoksa taşırsın yanında 100 ml yi boyun fıtığı olursun valla
  10. Güneş gözlüğü - Yaz kış durmalıdır,ne zaman nerde güneş çıkacağı belli olmaz. Tam bir gün çıkarırsın o gün güneş çıkar,gözüne gözüne girer. O günden sonra da tövbe edersin çıkarmaya..
  11. Friction Stick- Ayakkabı vurmasın diye ayağına sürdüğün mumsu şey ama görünmez-hayat kurtaran bir ürün
  12. Kalem- Ne olur ne olmaz
  13. Kulaklık ve ipod
  14. Flash disc
  15. Islak mendil
  16. Mendil
  17. Kartvizitlik- Her an her yerde birilerine kartınızı vermeniz gerekebilir.Bunla ilgili bir anım var hemen anlatayim.
Seneler seneler önceee,ben taaaa öğrenciyken otobüse binmiştim.Normal bir hareket bunda şaşılacak bir şey yok,sakin=)  Nasıl olduğunu hala anlamıyorum ama illa ki konuskan, tatlı ,tonton teyze ya da amcaların yanına ilişiyorum. Bu otobüstede bir amcanın yanına oturdum. E zaten onların konuşası oluyor,bende pek severim konuşmayı, biz başlıyoruz muhabbete.. Bana yıllar önce İstanbul'a geldiğini anlatiyor. Hatta Yavuz gemisinde çalıştığından falan bahsediyor Ali Amca..Sıra bana gelince ben de öğrenciyim ama çalışıyorum falan diyorum. E nerde çalışıyorsun falan deyince anlatiyorum bankayı vs.. Kartvizitini ver bana kızım belki yardımın olur bir gün diyor. Amanınnnnn! Bir eziğim o an bir ezik sormayın. Kartvizitim yok ki, part-time elemanım,hiç lazım olmamış o güne kadar.. O gün diyorum ki benimde kartvizitim olacak,eh oluyor tabii ve hep yanımda taşıyorum..

Yalnız dikkat minnak makyaj çantası-parfüm-el kremi olayına girmeden 17 madde oldu. Dile kolay yaw 17 tane farklı şey.. Hep diyorum erkek olmak ne kolay,at totoya cüzdanı-anahtarı ohhhhhhh çık gez rahatça...

İşte böyledir bavul çanta insanlarının demirbaşları....

Bavul çanta insanı P.

Al işte cevat kelle,haksız mıyım?





Bebeymiş-yarışmaymış...

Şimdi Prima Yıldızlarını arıyormuş. Bebesi olan videosunu koysunmuş, herkes oylasınmış, herkesin bebesi birinci olsunmuş,muş,muş,muş...
Böyle bir durum var şu an nette,peki benim bebem olmadan ben nasıl bunu biliyorum? Facebook-bebeli arkadaş ilişkisinden. Bir arkadaşım paylaşmış, bebeme en yüksek oyu verin diye,allah var bebesi öyle sevimsiz falan değil,güzel falan bir bebek ama yani ben neden bir bebenin sadece yatarak durduğu arada gülücük attığı ve -aaaaduuuuuuu auuuuu diye sesler çıkardığı bir videoya oy vereyim ki? Bu arada bizim elemanın videosu nispeten iyi durumda ama bazı videoları görmelisiniz.Atraksiyon desen yok, güzel bebe desen yok,eeeeee? Tamam,anlıyorum herkesin bebesi kendine güzel ama ( Allah günah yazmasın) bazı bebeler tosmalakkkk-tosunnnn-suratsızzzz yani ben niye ona oy vereyim bacım yaa,bir silkin,kendine gel.

Ay kesin benim bebem olursa çirkin-tosmalak falan bişiy olcak bu kadar yazdım,b.k attim diye.Tamam benden gelcek genlerden dolayi az bişi tosmalak olmasını beklerim zaten=) Allahım,valla ben kötü niyetli değilim. Gerçekten.

An itibariyle vicdan yapan P.

18 Ağustos 2011 Perşembe

Popüler olmayan kültür mantarı

Facebook'ta şu bunla arkadaş oldu gibi ''news feed'ler gördüğümde içlenir oldum. Yani ben epeydir kimseciklerle arkadaş olamıyorum. Ya hala oğlu ya da amca oğlu ile arkadas oluyorum yani en fazla...Yani korkmadım değil acaba popülerliğimi yitiriyor muyum ne? Ya da yeni ortamlara giremiyorum sanırım.. Ya da arkadas canlısı olan doğam tahribata uğradı.. Hepimiz kardeşiz,kimse kötü değilin sonu geldi. Ya da son olarak en sonuncusu ve fenası olarak yaşlanıyor muyum yoksam?

Bunlari düşünürken-ki çoğu boşluktan,can sıkıntısından-Fizy candır,kulaklık canandir. Robbie Williams ise perfectodur.

P.

PS: Blogda da worddeki gibi hizalama varmış,pehhh yeni keşfettim.


17 Ağustos 2011 Çarşamba

Söyleme dostuna,söyler dostuna...

Her şeyi çok bilirim derim ama pek bildiğim söylenemez ama bir şeyi çok iyi biliyorum:

İki kişinin bildiği sır değildir.

Bunu bize sağolsun eski firmam-ismi lazım değil- öğretmişti. Biri bir şeyi öğrenir öğrenmez diğerine yumurtlardi ve bir dolu yemin ettirirdi.Sonuç değişir miydi? Hayır, Öğrenen 2. kişi koşarak 3.'ye, 4.'ye yine yemin üstüne yeminler ettirip söylerdi ve böylece ''sır'' sır olmaktan çıkardı. Hoş orda dünyanın en hızlı iletişimi vardı. Bir şeyi söylemeye gör 10 dakikayı bulmaz sana gelirdi. Biliyor musun ne duydum diye=) Hep söylemişimdir ulan bu istihbarat ağı MIT te falan olsaydı kesin biz terörü falan çözmüştük.

Hani biri benim sırrımı falan gidip yumurtlamış değil ama bu böyledir. Haaa,cok ketum insanlar yok değil mi,tabii ki var.

Söyleme dostuna,söyler dostuna. Kısa ve net.

Secret P.

16 Ağustos 2011 Salı

Olsaydi...

Bir kedim olsa adı Şaşkın olurdu, bir tane daha olsa adı Çipil olurdu.
Köpeğim olsa Sokit,
Atım olsa Piglettin,
Teknem olsa Minnak ya da Bünü olurdu.


12 Ağustos 2011 Cuma

Başkasına iş yıkma ustaları..

Olamadım gitti valla öyle insanlardan. Kendi üstündeki işi bir saniye içinde sana satabilen, kendi yapması gereken işleri bile aynı ustalıkla sana yıkabilen, ekstra bir tane bile iş üstlenmeyen insanlardan olamadım gitti.. Ben tam tersine usta iş yıkıcıların işini yıktığı zat-ı muhteremim.

Butun gün iş yapmayıp ay çok yoğunum ben insanı olmayı, banane ya ben niye yapıyormuşum kim yaparsa yapsın demeyi bırak tam tersine tamam, ben yaparım diyorum, neden diyorum onu da bilmiyorum. Önce hep bir esip gürlerim,ben yapmam etmem diye ama sonra bakarım kimse üstüne almaz, vicdan yaparım yine o işi ben yaparım kös kös.Daha sabah, yurtdışından gelen mailden istenen bilgiyle hiç alakam olmamasına rağmen bir şekilde 10 saniye içinde ihale bana kaldı. Hayır kolay bir şey zaten 3 satır yazı yazıp,göndericeksin ardı önü neden kasarsın ki başkasına? Yap gitsin lan kaç dakikanı alır sanki.. Pesss yani pesss

Bu işleri bu yaşıma kadar öğrenemediysem daha da öğrenemem zaten.. Bi ara da hayır diyemiyordum hoş hala diyemiyorum. Allahım nasıl eziliyorum hayır derken,ezim ezim böyle sürünme halinde,yerlerde.. Ardı önü hayır diyeceğim oysa ki...

Demo,bir ara senin boynuna yazı ascam; Akıl baliğ yoktur,bulduğunuzda şu adrese getirin yazcam falan derdi. Her kıyafetimi vs isteyene tamam veririm derdim. Ondan evi falanda verirsin sen başkalarına derdi. Sonradan böyle cimri gibim hafif görgüsüz gibim bir şey oldum ben=) ahahahahaaaa


TGIF
Friday Piggytosu.

Aksam Sirinler zamanı,çok mutluyum çokkk...

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Arda Turan oleyyyy!


Hani doya doya bagirdim bagirmadim degil -Ardaaa Tuuurannn oleyyyyy,Arda Tuuuuran oleyyy Arda Tuuuuran oleyyy Arda Turannn oleeeeeyyyy '' diye ama yine de bagirmak isterdim, hep bagirmak isterdim. Koca kafa diyorlarmis bu tranfer sayesinde ogrendim =) ama yalan da degil kafa saglam...
Hic unutmam 2006' da Konyaspor'a attigi golde spikerin dedigini.. Bana gore en guzel goldur o.. Maca gidemeyipte Champions' ta izledigim mactir o.. Kimsecikler yoktu-e haliyle herkesler mactaydi-bizimde biletimiz yoktu..

''Arda,kaleciyi rencide etti.''

Ulan ne hos ne gurur verici laftir bu, benim bu kadar hosuma gidiyorsa Arda'nin neler hissettigini tahmin bile edemiyorum. Bir de gol atinca,asist yapinca tribunleri boyle ellerini yandan dairesel hareketlerle yukari kaldirmasi yok mu... E hadi cildirin cidirin cildirin der gibi...

Acaydim gollerimi de gitme diyeydim,duraydim onunde ama nafile..
E hadi madem gule gule git kocakafa on numara...

PS: Sinem'i de al git, lutfen onsuz gitme, bizi birakip gidiyorsun buna katlaniriz ama ''sinem the sümük'ü'' bize birakma,yapma bize bunu.. Sensizligi kaldiririz ama sensiz Sinem'i kaldiramaz bu millet..

Uzgun aslan Piggyto

9 Ağustos 2011 Salı

Mukemmel bir fikir..

Balkonun minnaksa, yerin yoksa, sandalyelerinde katlanabilirse bence perfecto....




Hoşgeldin reeeaaeemazannnnn

Ho ho hoooooo...Remaaazaann geldi hoş geldi.. Ramazan'in gülü Güllaç zamanı şimdi diyerek dün akşam yaptım, afiyetle yedik. Pek bir güzel oldu, herkesler afiyetle yedi. Kalori hesabına girmiyorum hiç çünkü içinde yarım kilo şeker var. Yani dünyayı yemiş gibi olduk ama umrumda değil.Ohh çok güzel yedik valla.

Sunum vs işinden pek anlamam,zaten fotoğrafı da çok acele çektim,Yeşo mideye indirmeden hemen önce :)

Yine de ellerime sağlık...

Big chef P.

4 Ağustos 2011 Perşembe

Tatil sonrasi rehavet..

Yaz geliyor diye rehavet..
Yaz gelince geldi diye rehavet...
Tatil yaklaşıyor diye rehavet...
Tatildeyim diye rehavet..
Tatilden döndüm,adapte olamadım diye rehavet..

Mühim olan mevcut hallere bahane üretmek sanırım ama ben daha tatildeymişim gibi hissediyorum. Devamlı kendime ne işim var burada diyorum,soruyorum,cevap bulamıyorum,aslında buluyorum cevabı ama çaresi olmadığı için bulamıyormuş gibi yapıyorum..

Geriye sayım tam bitiyor derken ekledik üzerine yine 1 ay... Bugün itibariyle 'Giresun'.. Yarın olacak komşu, Gaziantep...

Günlerden Perşembe,Cuma'ya bir kala yani.. Benim için Bodrum'a bir kala.. Yarın 65849302 ay önce aldığım uçak biletleri sayesinde Bodrum'a gidiyorum. Şöyle bir dalıp çıkıyorum..Pazartesi yine burdayım. Gazetelerdeki köşe yazarlarının tatil öncesi yazılarına benzedi=)
Tabii bu kadar kolay olmadi gidişim.. Zaten benim hangi işim bir değişiklik olmadan bir hengame olmadan oldu ki bugüne kadar? Efendim Skyairlines iç hatlarda uçmayacakmış artık,TR iç hatlarından çekiliyormuş ( Zaten nerde TR'den çekilen şirket var beni buluyor),o sebeple bizler Anadolujet'ten kendimize uçuş bulacakmışız bla bla bla..Bulduk mu? Bulduk çok şükür..

Neyse TGIF...

Ve TGIF sonunda..Şirinler (Smurfs) yarın vizyona giriyor. Ucak 22:45 te,kassam giderim ama ucu ucuna yetişme durumu, aceleden filmden bir şey anlamam durumu olduğu için bekleyeceğim bir kaç güncük..

Tatil Piggytosu...

PS: Bu iki mükemmel fotonun biri Bodrum-İstanbul yolculuğundan.. Ve benim lovely sisterima göre kamyoncuların peşimize takılmasına sebep olacak cinsten=)


Diğeri iste Akyarlardan deniz ve Kos Adası manzarası...